
Havaların Isınması İle Kene Vakalarında Artış Yaşanıyor
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol, Türkiye'de özellikle yaz aylarında endişe yaratan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı önemli uyarılarda bulundu. Keneler aracılığıyla bulaşan ve ölümcül olabilen bu hastalığa karşı korunma ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulayan Şenol, hastalığın bulaşma yollarından korunma yöntemlerine kadar kritik bilgiler paylaştı.
KKKA Nedir ve Nasıl Bulaşır?
KKKA, keneler tarafından taşınan bir virüsün neden olduğu zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. İlk olarak 1944’te Kırım ve 1969’da Kongo’da tanımlanan hastalık, dört ana yolla insanlara bulaşıyor:
Kene tutunması: Enfekte kenenin insanı ısırması en yaygın bulaşma yolu.Kenenin ezilmesi: Vücuda tutunan kenenin çıplak elle ezilmesi virüsün bulaşmasına neden olabilir.Enfekte hayvanlarla temas: Virüsü taşıyan hayvanların kan, doku veya vücut sıvılarıyla temas risk oluşturuyor.Enfekte kişilerle temas: KKKA hastalarının kan ve vücut sıvılarıyla korunmasız temas da bulaşmaya yol açabilir.
Türkiye’de Riskli Bölgeler ve Gruplar
Prof. Dr. Şenol, Türkiye’de KKKA vakalarının ilk olarak 2002-2003 yıllarında Kelkit Vadisi (Tokat, Sivas, Yozgat, Çorum) çevresinde görüldüğünü, ancak hastalığın coğrafi dağılımının zamanla genişlediğini belirtti. İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyindeki kırsal ve ormanlık alanlar riskli bölgeler arasında yer alıyor. dedi.
En yüksek risk grupları ise tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçiler, çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, veteriner hekimler ve sağlık personeli. Ayrıca, kırsal bölgelere piknik, kamp veya doğa yürüyüşü için gidenler de risk altında.olduğunu ifade etti.
Belirtiler ve Tedavi
KKKA’nın kuluçka süresi 1-14 gün arasında değişiyor. Hastalığın belirtileri arasında ani ateş, baş ağrısı, kas-eklem ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal yer alıyor. İlerleyen durumlarda burun kanaması, diş eti kanaması, dışkıda veya idrarda kan gibi kanama belirtileri görülebiliyor.
Prof. Dr. Şenol, kene teması öyküsü olan ve bu belirtileri gösteren kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini vurguladı. Erken teşhis ve destekleyici tedavi, hastalığın seyrinde kritik rol oynuyor. Spesifik bir tedavisi olmayan KKKA’da sıvı-elektrolit dengesinin sağlanması ve kanama gibi komplikasyonların yönetilmesi hedefleniyor.
Korunma Yöntemleri
Prof. Dr. Şenol, KKKA’dan korunmanın en etkili yolunun kene temasını önlemek olduğunu belirterek önlemleri sraladı.
Giyim: Riskli alanlarda açık renkli, uzun kollu giysiler ve pantolon paçaları çorap içine sokulmuş şekilde kullanılmalı.Böcek kovucu: Sağlık Bakanlığı onaylı böcek kovucular vücudun açıkta kalan bölgelerine ve giysilere uygulanmalı
Vücut kontrolü: Riskli alanlardan dönüldüğünde vücut ve kıyafetler kene açısından dikkatlice kontrol edilmeli.
Kenenin çıkarılması: Kene fark edildiğinde çıplak elle dokunulmamalı, cımbızla baş kısmından tutularak yavaşça çıkarılmalı. Çıkarılamazsa sağlık kuruluşuna başvurulmalı.
Çevresel önlemler: Hayvan barınakları ve çevresi kene riskine karşı ilaçlanmalı.
"Bilinçli Olmak Hayat Kurtarır”
Prof. Dr. Esin Şenol, KKKA’nın doğru bilgi ve etkin korunma yöntemleriyle kontrol altına alınabilecek bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurguladı. Özellikle riskli bölgelerde yaşayan veya bu bölgelere seyahat edenlerin bilinçli davranması ve gerekli önlemleri alması gerektiğini ifade etti. Şenol, “Paniğe kapılmadan, doğru adımlarla bu hastalığın önüne geçebiliriz” dedi.


